BİTKİSEL HAYATTA OLAN HASTALAR İÇİN VNS (VAGAL SİNİR STİMÜLATÖRÜ) UMUT OLABİLİR Mİ? Bilincin Yerine Gelmesi: Vagal Sinir Stimülasyonu’nun Bitkisel Hayatta Olan Hasta Üzerine Etkisi Bitkisel hayatta olan hastalar kısmi uyanma ve sınırlı uyanıklık arasında gidip gelirler, ki bunun gerçekten olup olmadığını bilemiyoruz. Bitkisel hayatta olan bir hastada bilinci yerine getirme yeteneği nörobilimciler ve klinisyenler için kutsallık içermektedir. Derin beyin stimülasyonu, transkortikal manyetik stimülasyon ve farmötik stimülanlarla yapılan birçok deneysel çalışma girişiminde bulunulmuş ama sınırlı başarıyla sonuçlanmıştır. Süregelen nöroanatomik çalışmalar kalıcı şekilde bitkisel hayatta olan hastaların patofizyolojisine ışık tutmaktadır. Kortiko-kortikal ve talamo-kortikal yollar içindeki ayrılmaların bu durumun arkasında yatan nöroanatomik sebep olduğu varsayılmaktadır. Bu uzun ak madde yolakları arasındaki bağlantının yeniden onarılması daha önce bitkisel hayatta olan hastalarda görülen nadir spontan iyileşmelerin faktörüdür. Hasar görmüş ak madde bağlantılarını onarmak yerine, ya geri kalan ak madde bağlantılarının daha çok çalışmasını sağlayacak bir yol olsaydı? Corazzol ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada vagal sinir stimülasyonuyla (VNS) bunu yapacak bir yol bulunduğu anlatılmaktadır. Vagus siniri nükleus solitarius vasıtasıyla derin beyin çekirdeklerine sinir bağlantıları taşımaktadır. Bu ileten bağlantıların talamusu, amigdalayı, retiküler formasyonu, hipokampusu, rafe çekirdeğini ve loküs coeruleus’u içine alan çoklu hedefi vardır. Bu hedefler nörostimülasyonu kolaylaştırma olasılığı olan bütün odak noktalardır. Denek olarak 35 yaşında, 15 yıl önce motor kazası geçirmiş bir erkek hasta seçildi. Bu kaza hastada çok sert bir travmatik beyin hasarı bırakmış ve onu kalıcı bitkisel hayata sokmuştu. Davranışsal değerlendirmeler, fluorodeoxyglucose-pozitron emisyon tomografisi (FDG-PET) taramaları ve elektroensefalogram (EEG) incelemeleri VNS implantasyonundan önce yapılmıştı. Hastaya başarılı bir implantasyon yapıldı ve postop 1. gününde VNS’si 0.25mA’ya ayarlandı. 6 aylık bir takip süresi boyunca hastanın VNS’si 0.25 mA’dan 1.5 mA’ya yükseltildi. Hareketlerinin değerlendirilmesinde hedef gelişme izlendi; şimdi hasta doktorunun sesini takip ediyor, gözleri daha geniş açılıyor ve sevdiği bir müzik çaldığında gülümseyerek veya ağlayarak duygularını gösteriyor. Objektif skorlamaya dayanarak, hastanın bilinç düzeyi “bitkisel hayat”tan “minimal bilinç durumu”na geçmiştir. EEG bulguları artan nöral aktiviteyi de teyit etmektedir. VNS implantasyonunu takiben gelişen serebral aktivitenin önceki ve sonraki EEG bulguları mevcuttur. Önemli derecede artan teta-band aktivitesi bu hastanın “minimal bilinç durumu”na geçişini kolaylaştırmıştır. Bu teta dalgaları çoğunlukla, bilinç hareketinin olduğu bilinen bir bölgede, sağ inferior parietal ve parieto-temporal-oksipital sınırın üstünde görülmüştü. VNS implantasyonunu takiben FDG-PET görüntüleri oksipito-parieto-frontal bölgelerde, bazal ganglion ve talamusta artan metabolik aktiviteyi göstermiştir. Bu bölgelerdeki aktivitede artış teta aktivitesindeki artışın arkasındaki kaynaktan olabilir ve böylece vagal sinir stimülasyonu sonucu uyanıklığı artırmıştır. Bu çalışmalar bize, her ne kadar sınırlı ve tek denekli olsa da VNS implantasyonunu takiben bilincin geri gelme potansiyelini göstermektedir. Daha geniş çaplı çalışmalarda başarılı olduğu kanıtlanırsa, nöbet ve depresyon kontrolünü içeren VNS’nin ispatlanmış faydaları arasında listeye girebilir. VNS Alzheimer hastalığında, obezitede, kronik alkolizmde ve kronik kalp yetmezliğinde de denenmiştir. Bitkisel hayatta yaşayan ABD’deki yaklaşık 25.000 hastayla, VNS, hastaları uyandırmada umut veren bir yol olacaktır. Bu mekanizma beynin gizemli ama değiştirilebilir bağlantılarının mütevazı anımsatıcısı olmaya devam edecektir. Not: Epilepsi nedeniyle VNS takılan hastamızın elektrotlarının sol nervus vagusa takılma videosu https://www.youtube.com/watch?v=Plh2ZbCTrvU
|